Bir önceki yazımızın sonunda Kant’ın “Sentetik A Priori” yani deneye dayanmayan ama bilgimizi genişleten yargıların mümkün olup olmadığını kanıtlamak için üç temel disiplin seçtiğinden bahsetmiştik; Matematik, Geometri ve Metafizik.
Kant’a göre matematiksel tüm yargılar Sentetik A Priori Yargılardır. Nasıl mı? Kendisinin verdiği o ünlü 7+5=12 örneğiyle anlatalım. Bir tarafa yedi elma diğer tarafa beş elma koyduğumuzda bunların toplamının on iki olduğunu nasıl biliriz? Yedi ve beş rakamları bize ayrı ayrı on iki rakamını verir mi? Tabii ki hayır. O halde ne yapmalıyız? Diyelim ki elmaları tek tek sayarak on iki rakamına ulaştık. Yani sayarak deneyle deneyimledik. Şimdi sanki A Posteriori bir bilgi gibi geldi yani deneyimle elde edilen bir bilgi gibi… Kant diyor ki eğer elmaların sayılarını çoğaltırsak sonuca ulaşmak için yine tek tek sayar mıyız? Örneğin bir tarafa 3 milyar 237 bin 436 elma diğer tarafa 5 milyon 333 bin 851 elma koyarsak bunların toplamını bulmak için tek tek sayabilir miyiz? Ya da saymamız mı gerekiyor? Hayır çünkü saymasak da yine sonucu ulaşabiliyoruz. İşte bunu bize Matematik sağlıyor. Yani Matematik Sentetik A Priori Bilgidir. Deney dayanmaz ama bilgimizi genişletir.
Yine aynı şekilde geometrik yargılar da Kant’a göre Sentetik A Priori Yargılardır. Örneğin Geometride doğru dediğimiz şey, “iki nokta arasında çizilen en kısa çizgi” olarak tanımlanır. Bu da önce A Posteriori yani deneyime dayalı gibi gözükür mesela bir kâğıt üzerinde iki noktayı en kısa şekilde birleştirdiğimizde bir doğru elde ederiz. Bunu önce sanki deneyle elde etmiş olduğumuz yani A Posteriori bir bilgiymiş gibi hissetsek de aslında Kant’a göre A Priori bir bilgidir. Çünkü bizim artık noktalardan birini Ankara’ya diğerini İstanbul’a koyduğumuzda doğru elde etmek için İstanbul’dan Ankara’ya kadar düz bir çizgi çizmemize gerek yoktur. Çünkü biliriz ki “iki nokta arasında çizilen en kısa çizgi doğrudur” Yani Geometri de Sentetik A Priori Bilgidir. Deney dayanmaz ama bilgimizi genişletir.
Ve nihayet Metafizik; Doğa Ötesi, Fizik Ötesi, Doğa Üstü anlamlarına da gelen Metafiziğin Kant için bir bilim olabilmesinin tek koşulu Sentetik A Priori önermelerdi. Fakat Kant yazmış olduğu üç kritiği bitirdiğinde artık şunu çok iyi biliyordu. Bizler sadece çevremizde algıladığımız nesneleri duyu organlarımızla deneyimleyerek yani A Posteriori olarak bilebiliriz. Biz bilgiye sadece bu şekilde sahip olabiliriz. Yani bizler sadece Fenomenal bir dünyada Fenomenlerin bilgisini deneyimler ve sadece onları biliriz. Biz insanlar Numenlerin oluşturduğu Metafizik dünyayı algılayamayız ve asla doğruluğunu ispat edemeyiz.
Sonuç olarak geldiğimiz nokta şudur ki; biz bilinçli canlılar olarak gerçeğe ve gerçek bilgiye sadece duyu organlarımızla deneyimleyerek ve deneyimlediğimiz verileri akıl süzgecinden geçirerek ulaşabiliyoruz. Metafizik bir bilim değildir ve olamaz. Bu bilgiye ulaştığında Kant artık o ünlü “Ödev Ahlakı”na ulaştığını da biliyordu. Nedir bu Ödev Ahlakı?
Kant’ın Ödev Ahlakına gelmeden önce şimdiye kadar anladığım kadarıyla anlatmaya çalıştığım “Kant Bilgi Teorisi” yazılarımın sonuncusuna doğru yol alırken gelin Kant’ın mezar taşında yazan o ünlü cümleyi hatırlayalım.
“İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gök, içimdeki ahlak yasası”
Kaynakça:
Felsefe Tarihi & Thales’ten Baudrillard’a – Ahmet CEVİZCİ
Immanuel Kant – Manfred KUEHN
Prolegomena – Immanuel KANT
Dilozof Felsefe Konuşmaları – Pelin Dilara Çolak ( YouTube )

“Immanuel Kant: Sizi Gidi Sentetik A Priori Yargılar Sizi” için bir yanıt