BİR GİDİŞİN ANATOMİSİ

Fransız filozof ve matematikçi Blaise Pascal “İnsanın mutsuzluğunun tek nedeni, odasında sessizce ve huzur içinde oturmasını bilmemesidir” demiş. Pascal’ın bu tavsiyesini uymak maalesef yoğun tempolu şehir hayatını yaşarken çok kolay olmuyor çünkü bizler modern hayatın kaosu içerisinde genellikle dış dünyaya odaklanıyor ve kendimizi doğru ya da yanlış çevremize göre şekillendiriyoruz. Oysaki bütün geçmiş öğretiler Pascal … More BİR GİDİŞİN ANATOMİSİ

Sonsuzluktaki Geçici Anlar

Eminim ki yaşadığımız hayat yolculuğumuzda kendimizi bir an için her şeyden sıkılmış, bıkmış, bunalmış hatta boğuluyormuş gibi hissetmeyenimiz olmamıştır. Özellikle bu gibi anlarda, her şey üst üste yığılmış gibi görünür bize ve bu duygu devam ettiği sürece bize kendimizi olduğumuzdan çok daha kötü hissettirir. Hatta o güne kadar deneyimlerimizden edindiğimiz tüm olumsuz düşüncelerimiz bile birden … More Sonsuzluktaki Geçici Anlar

“Var olan vardır yok olan da zaten yoktur”

Hiçbir şeyin değişmediği, her şeyin aynı kaldığı bir dünya düşünebilir misiniz? Değişimin ve dönüşümün olmadığı bir dünya… Değişimin ve dönüşümün olmadığı bir dünya düşünmek oldukça zor, öyle değil mi? Hatta neredeyse imkânsız. Çünkü evrendeki her şey, en temel düzeyde bile olsa, sürekli bir hareket ve değişim içerisindedir. Fiziksel dünyada atomların titreşiminden, biyolojik yaşamın sürekli yenilenmesine … More “Var olan vardır yok olan da zaten yoktur”

Tutku ve Acının Heykeli: Camille Claudel ve Auguste Rodin

Aşk öyle bir duygudur ki onu her yürek kolay kolay taşıyamaz; çünkü insanı mutluluğun zirvesine çıkaran da aşktır bitmek bilmeyen acıların içine sürükleyen de. Öyleyse “Ayrılıkta sevdaya dahil” diyen Atilla İlhan gibi aşkın getirdiği mutluluğu kabul ediyorsak acısını da kabullenmeli miyiz? Ünlü Fransız heykeltıraş Auguste Rodin ile Camille Claudel’in o büyük aşkı hem mutluğu hem … More Tutku ve Acının Heykeli: Camille Claudel ve Auguste Rodin

Yaşanılmamış Bir Aşk Hikayesi

Yaşanılan aşklar mı unutulmazdır yoksa hiç yaşanmadan bitenler mi? Derler ki; “Yaşanılan hiçbir aşk, yaşanmamışlıkların hissettirdiği duyguyla boy ölçüşemez.” Çünkü yaşanmamışlığın yükü yaşanılan aşklara göre çok daha ağırdır. Yaşanılmamış aşklardan biridir Halil Cibran ile May Ziyade’nin aşkı… Onların ki geç kalınmış ama yinede çok büyük bir iz bırakmış bir aşktır. Geç kalınan aşklar hep böyle … More Yaşanılmamış Bir Aşk Hikayesi

Yalnızlık Korkusu ve Gerçek Benliğimize Yabancılaşma

İlkel insan doğayla baş başa kaldığında, yaşamını sürdürebilmenin ve tehlikelere karşı savunmasız olmanın zorluklarını fark etti. Tek başına avlanmak, barınak bulmak ve hayatta kalmak, doğanın acımasız koşulları altında neredeyse imkansızdı. Bu nedenle, çevresindeki diğer insanlarla bir araya gelerek ilk toplumları oluşturdu. Oluşturduğu toplum içinde yaşamaya başlayan ilkel insan zamanla bulunduğu toplum içinde toplumsallaşmaya başladı. Ama … More Yalnızlık Korkusu ve Gerçek Benliğimize Yabancılaşma

Anlamlı Tesadüfler

1974 yılında ünlü oyuncu Anthony Hopkins’e, George Feifer’in yazmış olduğu “Petrovkalı Kız” adlı romanından beyaz perdeye uyarlanacak bir filmde oynaması için teklif götürülür. Anthony Hopkins filmin senaryosunu okuduktan sonra teklifi kabul eder. Ancak daha sonra filme daha iyi hazırlanabilmek için filmin senaryosu dışında romanı da okumak ister. Hopkins, o yıllarda Londra’da yaşamaktadır ve günlerce aramasına … More Anlamlı Tesadüfler

Noksanlık

Martin Heidegger “Varlık ve Zaman” adlı ünlü eserinde “Noksanlık” kavramını “Birbirine ait olanın henüz bir arada olmayışı” olarak tanımlar. Çünkü Heidegger, bir varoluşçu olarak insanın doğduğu anda tamamlanmamış bir varlık olarak doğduğunu, bütünlük kavramını ise insanın olması gerektiği son nokta olarak düşünür. İnsanın o bütünlükten eksik olması halini ise “Noksanlık (Ausstand)” olarak tanımlar. Yani ona … More Noksanlık

“İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir”

“İntikam soğuk yenen bir yemektir” derler. Hatta bu sözü bir basamak daha ileri götürüp “Soğuk ya da sıcak olması fark etmez, her iki durumda da lezzetlidir” diyen de var.  Victor Hugo ise “En büyük intikam affetmektir” diyor. “İntikam” ve “Affetmek” kelimelerinin aynı cümlede kullanılmasının garipliğini bir yana bırakırsak bu cümleden pozitif bir anlam çıkması bile … More “İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir”

“Metalaştırılan Aşk, Aşksallaştırılan Tüketim”

Realizm, bağımsız bir dünyayı onu hiç idealize etmeden olduğu gibi tasvir etmeye dayanır. Çünkü idealize ettiğimiz her şey bizi bir adım daha gerçeklerden uzaklaştırır. Bu yüzden realizm hayatı tüm gerçekliğiyle kabul ederek olduğu gibi yaşamaya inanır. Peki hangisi daha doğru? Hayatımızdaki gerçeklerle yaşamayı kabullenmeli miyiz yoksa hayallerimizin bir gün gerçekleşeceğine inanmaya devam mı etmeliyiz? Bu … More “Metalaştırılan Aşk, Aşksallaştırılan Tüketim”

BIRAKIN BAHAR GELSİN

Che Guevara’nın çok sevdiğim bir sözü vardır; “Bir çiçeği öldürebilirsiniz ama baharı asla öldüremezsiniz” der. Gerçekten de biz istesek de istemesek de bahar, hayatımızda ki her şeye ve herkese rağmen yine de gelir, yine çiçekler açar, yine güneş alabildiğine aydınlatır dört bir yanı. Hani gün doğmadan uyandığınızda gökyüzünde bütün heybetiyle etrafı alabildiğine kaplayan bir sis … More BIRAKIN BAHAR GELSİN

Teslimiyet Becerisi

“Derler ki; Dünyada hangi dağları aşmış olursan ol, aklın takılıp düştüğün taşta kalıyor.”   Hayat bu ya, en dik yokuşları çıkar, olmaz denilenleri oldurur yine de yaptıklarımızı, başardıklarımızı görmeyiz de hep yapamadıklarımızda, elde edemediklerimizde, hep yüreğimizde kalanlarda takılır kalır aklımız. Çünkü içimizde aç bir kurt gibi hep daha fazlasını, hep daha iyisini isteyen doymak bilmez … More Teslimiyet Becerisi

Bir Hayal Kırıklığını Affetmek

İnsan ilişkileri karmaşık ve hassas bir dengede var olur. Bazen bu denge farklı nedenlerden dolayı bozulabilir. Bu denge bozulduğunda sevdiğimiz insanlardan hiç hak etmediğimiz sözler duyabilir ya da hiç hak etmediğimizi düşündüğümüz davranışlar görebiliriz. Böyle bir durumla karşılaştığımızdaysa kişisel ilişkilerimizde hayal kırıklıkları yaşarız. Bu hayal kırıklıkları, sevdiklerimizin bizde uyandırdığı beklentilerle gerçeklik arasındaki uçurumu hissettiğimizde ortaya … More Bir Hayal Kırıklığını Affetmek

Bir İdeoloji Olarak Milliyetçilik

Kişilerin, toplumların, kurumların davranışlarına yön veren düşünsel, toplumsal ya da örgütsel öğretilere ideoloji denir. Yazımızın temel konusu olan “Milliyetçilik” feodaliteden ulus devletine geçiş döneminde, monarşiden cumhuriyete geçiş sürecinde ayrıca skolastik dinsel düşünceden seküler düşünceye geçişte etkin rol oynamış bir ideolojidir. Aslına bakarsanız “Milliyetçilik” kavramının en önemli etkisini siyasi alanda modern ulus devletlerinin ortaya çıkışı sırasında … More Bir İdeoloji Olarak Milliyetçilik