Modern Dünyanın Yarım Kalmış Hikayeleri

Kendimize küçük dünyalar kurup büyük hikayeler yaşıyoruz oysaki başı sonu olmayan ve bilim insanlarının hala genişlemeye devam ettiğini söylediği bir evrende, yüz milyarlarca galaksinin içinde, milyarlarca yıldız, belki de bir o kadar gezegen arasında mavi bir gezegenin üzerinde yaşayan küçücük bir noktayız; hikayeleri büyük olan küçük bir nokta. Ve gün gelecek bu devasa büyüklüğün ortasında … More Modern Dünyanın Yarım Kalmış Hikayeleri

Acıyı Hissetmek

Spinoza “Acı da iyi bir duygudur çünkü bize incinen kısmın henüz çürümemiş olduğunu gösterir” der Acı duygusu da hissettiğimiz diğer tüm duygular gibi insana ait olan bir duygudur ve diğer tüm duygular gibi insanı besler, geliştirir ve dönüştürür. Bu nedenle insanı ele alırken sadece onun mutluluklarını, yaşama sevincini ele alıp acı kavramını görmezden gelmek bir … More Acıyı Hissetmek

Dasein Kavramına Bir Giriş Denemesi

Bizler, geçmiş bir yaşanmışlığa sahip olan; sahip olduğumuz geçmişin anılarını da yanımıza alarak şimdinin, şu yaşadığımız anın içinde yaşayan ve önümüzde henüz bilmediğimiz bir sürü olanağın ve olasılığın, Heidegger’in deyişiyle “olma halleri”nin içinde olan canlılarız. Varoluşçu felsefenin isimlerinden biri olan Alman filozof Martin Heidegger “olma halleri”nin içinde olan ve şimdinin içinde yaşayan insanı tanımlarken “Dasein” … More Dasein Kavramına Bir Giriş Denemesi

Alman İdealizmine Doğru

İdealizm kavramı felsefi terminolojiye Kant ile girmiş olsa da ontolojik olarak felsefi terminolojiye girişi sadece insan ruhunun varlığını ide olarak kabul eden; buna karşın dünyadaki bütün nesneleri ve hatta insan bedeninin varlığını dahi inkar eden ve bu anlamıyla materyalizme taban tabana zıt bir düşünce olarak ilk defa Leibniz tarafından olmuştur. Daha sonraki yıllarda ise farklı … More Alman İdealizmine Doğru

Descartes: Meditasyonlar

Daha önceki yazılarımızdan da bildiğiniz gibi Descartes, modern felsefenin kurucusu olarak bilinir. Çünkü Ortaçağ felsefesinin o güne kadar savunduğu Aristotelesçi ve Tanrı merkezci dünya görüşünün yerini bilimsel ve akılcı görüşlere bırakmasında çok önemli bir rol oynamıştır. 16. Yüzyılda başlayan Rönesans düşüncesi ve 17. yüzyılda Descartes’ın Özne-Nesne ayrımı ve ayrıca ortaya çıkan bilimsel ve akılcı fikirler … More Descartes: Meditasyonlar

Rönesans Felsefesi

Hegel için uygarlık, hukuk devleti ve akılsal düşünce Modernliğin ta kendisidir. Ona göre Modern Dünya bilimin, ilerlemenin ve tabii ki aklın ürünüdür. Modern düşünce 17. yüzyılda Descartes’ın Kartezyen Felsefesiyle başladığı kabul edilir. Ortaçağ’ın bin yıl süren baskıcı, dogmatik ve skolastik düşünce yapısı Descartes’ın özne-nesne ayrımından sonra insanın kendi aklına güvenmesiyle son bulmuş ve modern dünyanın … More Rönesans Felsefesi

“Var Olmak Algılanmaktır”

Yirmi birinci yüzyılın yeni dâhisi olarak gösterilen Fransız düşünür Quentin Meillassoux “Sonluluğun Sonrası” adlı kitabına “Bir mum parmağımı yaktığında, yanma hissimin mumda değil, parmağımda olduğunu düşünürüm hemen. Oysaki özelliklerinden biriymiş gibi alevde bulunan bir acıya dokunuyor değilimdir” diye başlar. Gerçekten de yanan bir mumun alevine parmağınızı değdirdiğinizde parmağınızda hissettiğiniz yanma hissi mumun alevinde midir yoksa … More “Var Olmak Algılanmaktır”

Her Seçim Bir Vazgeçiştir

1874 doğumlu, Pultizer şiir ödül sahibi Amerikalı şair Robert Frost’un en bilinen ve bugüne kadar hakkında bir çok yazı yazılan şiiri “The Road Not Taken (Gidilmeyen Yol)” adlı şiirdir. Şiir, yolu sarı bir ormana düşen bir yolcunun hikayesini anlatır. Sonbaharda yaprakları sararmış bir ormanda yürüyen bir yolcu yürüyüşü sırasında bir yol ayrımına gelir. Bu yol … More Her Seçim Bir Vazgeçiştir

Edmund Husserl: Fenomenoloji, İndirgeme ve Epoche

Natüralizm ya da doğalcılık; felsefe, sanat ve edebiyatla, hayata ve daha genelinde dünyaya doğayı temel alan bir düşünce yapısıyla yaklaşan bir akımdır. Natüralizm dünyanın doğal yasalarla işleyen bir düzeni olduğuna inanır. Doğadaki bu yasalar sayesinde gözlem ve deneye dayalı bilimler doğa ile ilgili her alanda doğru bilgiye ulaşırlar. Felsefi natüralizme ait ilk düşünce ve varsayımlara … More Edmund Husserl: Fenomenoloji, İndirgeme ve Epoche

Zamanını Satanlar ve Zamanı Satın Alanlar

“Nitelik” deyip duruyor silindir şapkalı, koca burunlu, aksi mi aksi bir ihtiyar. Nedir ki nitelik? diye soracak oluyorum. Zamanını satarak hayatta kalanlarla zamanı satın alarak hayat bulanlar arasındaki farktır diyor.”Prof.Dr. ÇETİN BALANUYE Yazıya başlamadan önce gelin hep beraber şunu kabul edelim; bizler maddenin ve maddiyatın ön planda olduğu bir dünyaya doğduk. Ve hiçbirimiz bu maddesel … More Zamanını Satanlar ve Zamanı Satın Alanlar

Ölüm Üzerine Varoluşsal Bir Deneme

İnsan gençken değil de yaş aldıkça ölüm kavramını daha fazla sorgulamaya başlıyor. Sanırım çevresinde kaybettiği insanlar fazlalaştıkça yani ölümle daha sık yüzleşmeye başladıkça bu duygunun içine daha çok giriyor. Ölüm… Belki de hayatımızdaki en gerçek olan mutlak gerçeklik. Yaşayan canlı bir varlığın her ne şekilde olursa olsun hayati faaliyetlerinin bir daha geri gelmemek üzere sona … More Ölüm Üzerine Varoluşsal Bir Deneme

Feodalite ve Feodalizm

Ortaçağda evrenin merkezinde Tanrı vardı. Tanrı evreni yaratmış ve insanı yarattığı evrenin tam ortasına yerleştirmişti. Yarattığı her şeyi insan için yaratmış olan Tanrı tüm doğayı ve doğada olan her şeyi insanın emrine vermişti. Tanrı her şeyi insanın emrine vermişti vermesine ama Tanrı merkezli toplumun topraktan başka üretim aracı yoktu. İnsan yaşamak için toprağa bağımlıydı. Ve … More Feodalite ve Feodalizm

Louis Althusser: “İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları”

Karl Marx gençlik dönemlerinde Hegel’in Mutlak İdealizmini eleştiren ancak bu eleştirilerini sol argümanlarla destekleyerek Mutlak İdealizmi dönüştürme çabası içerisinde olan “Genç Hegelciler” arasındayken daha Hegel’ci, daha Feuerbach’çı bir çizgideydi. Bu nedenle Marx gençlik dönemlerinde insana ve özneye daha yakın bir felsefi düşünce benimsemişti. Engels ve “Das Kapital” dönemlerinde ise düşünceleri toplumdaki sınıfsal çatışmalara ve üretim … More Louis Althusser: “İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları”

“Alt yapı, Üst yapıyı Belirler”

“Bugüne değin gelmiş geçmiş bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir. Özgür insan ve köle, soylu ve halk, lord ve serf, lonca ustası ve kalfa, bir sözcükle ezen ve ezilen, sürekli olarak birbirlerine karşı olmuşlar; kimi kez gizli kimi kez açık, ama aralıksız bir biçimde birbirleriyle savaşmışlardır ve bu savaşlar her seferinde ya genel olarak toplumun … More “Alt yapı, Üst yapıyı Belirler”

Meta Nedir?

“Kapitalist üretim tarzının egemen olduğu toplumların zenginliği, “Muazzam bir Meta birikimi” olarak kendini gösterir, bunun birimi tek bir metadır. Araştırmalarımızın, bu nedenle, Meta’nın tahlili ile başlaması gerekir.” Karl Marx Karl Marx, kapitalizmin işleyişini anlattığı üç ciltlik eseri “Das Kapital” kitabına bu giriş cümlesiyle başlar. Marx için Meta’nın tahlili önemlidir çünkü Meta kapitalizmin olmazsa olmazıdır. Peki, … More Meta Nedir?