Modernitenin Başlangıcı

Aydınlanma Dönemi, Reform hareketleriyle tetiklenen, Rönesans’la birlikte harekete geçen bir toplumun modernleşme sürecinin ilk aşamasıdır. Alman ekolü aydınlanma düşüncesi için çok büyük bir önem taşıyor olsa da Rönesans’ın başladığı yer İtalya, Reformun ki Almanya ise Aydınlanma Felsefesinin başladığı yer Fransa’dır. Fransız Aydınlanmasıyla Diderot, Montesquieu, Voltair gibi düşünürlerin fikirleri sayesinde aklı referans alan, bilime ve insana … More Modernitenin Başlangıcı

Kategoriler

Bir şeyi düşünmeden önce onu nasıl düşüneceğimizin koşulları vardır. Tıpkı bir nesneyi görebilmek için göz kapaklarımızın açık olması gerektiği gibi düşünceyi de mümkün kılan zihinsel göz kapaklarımız vardır: bunlar kavramlar ve kategorilerdir. Kavramlar ve kategoriler olmadan biz herhangi bir şeyi düşünemeyiz. Bu yazıda, düşünmenin iskeleti olan kavramları ve bu kavramların sınıflandırılmasını sağlayan kategorileri hem Aristoteles’in … More Kategoriler

Pierre-Joseph Proudhon: Mülkiyet Anlayışı

“Bir şeyin sahibi olmak, bize onu istediğimiz gibi kullanma hakkı verir mi?” işte bu yazıda tam olarak bu soruya cevap arayacağız. “Sahip olmak” ne anlama gelir? Bu kavramı, mülkiyet çerçevesinde inceleyerek anlamaya çalışacağız. Mülkiyetin bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini düşünerek, sahip olmanın gerçekten neyi ifade ettiğini sorgulayacağız. 19. yüzyıl Fransız ekonomist ve düşünürlerinden Pierre-Joseph Proudhon, … More Pierre-Joseph Proudhon: Mülkiyet Anlayışı

David Hume: Nedensellik Eleştirisi

Felsefe tarihinde düşünce dünyasının kilit noktası ve belki de en büyük yol ayrımı Immanuel Kant ve onun Transandantal Felsefesidir. Kant öncesi felsefenin temelleri büyük ölçüde Platon ve Aristoteles düşüncelerinin mirası üzerine kurulmuştu. Hatta Antik Yunan sonrası Hristiyan ve İslam felsefesi teolojileri bile genel anlamda Platon ve Aristoteles’in düşüncelerinin etkisi altında şekillenmişti. 1781 yılına gelindiğinde ise … More David Hume: Nedensellik Eleştirisi

Aklın Çağrısı: Vahşetten Aydınlanmaya

İnsanoğlu var olduğu günden beri dünyayı anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştı. Fakat yaşadığı bu dünya durmadan değişen dönüşen farklılaşan bir dünyaydı. Bu durmadan değişen dünyada cevabını bilmediği çok şey oluyordu. O ise cevabını bilmediği, etrafında olup biten her şeyi merak ediyor, merak ettikçe de kafasındaki soruların cevabını bulmaya çalışıyordu. Bilim dediğimiz şey de insanın bu merakından … More Aklın Çağrısı: Vahşetten Aydınlanmaya

Herkes Kendi Doğrusunu Yaratır

İnsanoğlu beşer, şaşar. Her zaman doğruyu yapamayız. Bazen yaşadığımız toplumun değer yargılarına ya da yetiştirilme tarzımıza uygun davranmayız. Böyle anlarda kendimizi rahatlatmak adına hatalarımızı aklımızın perdeleriyle örter, bizi haklı çıkaracak bahaneler üretiriz. Çünkü herkes kendi doğrusunu yaratır. Ancak bazen bu doğrular, sadece kendi yanlışlarımızın üzerini örtmekten ibaret olabilir. İnsan, yaptığı yanlış seçimlerin sonuçlarıyla yüzleşmek yerine, … More Herkes Kendi Doğrusunu Yaratır

Anılar ve Zaman

“Bugün dünlerin toplamıdır” Henri-Louis Bergson Zaman… Hayatımızın her anına eşlik eden, ama ne tam olarak anlayabildiğimiz ne de kesin bir tanımını yapabildiğimiz bir kavram. Biz bu kavramı sadece başlayan, geçen, giden, biten kelimeleriyle anlamlandırabiliyoruz. Bir saatin tik taklarıyla ölçtüğümüzü sansak da hala bizim için gizemini koruyan zaman dediğimiz şey gerçekten bu mudur? Fransız filozof Henri-Louis … More Anılar ve Zaman

Immanuel Kant Neden Önemlidir?

Felsefe kümülatif bir bilgidir birikerek çoğalır. Bu nedenle felsefe tarihindeki tüm düşünürler belirli bir öneme sahiptir. Ancak benim için tüm filozoflar içinde Kant, Hegel ve Marx’ın yeri her zaman ayrı olmuştur. Çünkü üçü de kendi oluşturdukları felsefeleriyle düşünce sistematiğini değiştirmiş, kendilerinden sonra gelen tüm düşünürlere büyük bir yol açmışlardır. Fakat hepsinden önemlisi tabii ki yine … More Immanuel Kant Neden Önemlidir?

Mutlak Ruh: Hegel Felsefesindeki En Yüce Gerçeklik

Georg Wilhelm Friedrich Hegel, felsefi sistemini evrensel bir bütünlük üzerine inşa etmişti. Bu sistemin zirvesinde ise “Mutlak Ruh,” vardı. Hegel’in felsefesinde Tin, Geist, İde, Mutlak, Mutlak Zihin adını verdiği “Mutlak Ruh” kavramı, evrenin nihai gerçeğini ve en yüksek bilinç düzeyini temsil eden temel bir öğedir. Evrende var olan en yüksek bilinç düzeyidir ve evrenin bütününü … More Mutlak Ruh: Hegel Felsefesindeki En Yüce Gerçeklik

En İyi Ahlaki Sistem Hangisidir?

Tarihin her döneminde gerek filozoflar gerek din adamları bu sorunun cevabını aramış hatta içlerinden bazıları insanların en doğru ve en ahlaklı şekilde nasıl yaşayacaklarını bulduklarını iddia etmişlerdir. Ancak yirmi birinci yüzyılı yaşadığımız şu günlerde bile halen bu sorunun net bir cevabının verilmediğini görüyoruz. Öyleyse gelin bu yazımızda dilimiz döndüğünce “Ahlak Felsefesi”‘nin bir ucundan giriş yaparak … More En İyi Ahlaki Sistem Hangisidir?

Eşitlik Kavramı ve Hukukun Üstünlüğü

“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. Maddesi Sosyal Bilimler, bir arada yaşayan insanların, ortak kurallar, değerler, kurumlar ve ilişkilerle birbirine bağlandığı oluşumu “Toplum” olarak tanımlıyor. … More Eşitlik Kavramı ve Hukukun Üstünlüğü