Bilinçten Devlete Uzanan Yolculuk

İnsan varoluşunun ilk anlarından itibaren hep bir anlam arayışı içinde olmuştur. Bu çabası dünyayı anlama ve anlamlandırma çabasıdır. İnsanın bu anlam arayışında ona eşlik eden ve tüm yolculuğunu bir ayna gibi yansıtan ise en başta kendi bilincidir. İnsanın bilinci, bir aynadır ve bu ayna hem kendini hem de başkalarını yansıtır. Felsefe tarihinde, bilinç ve bilincin … More Bilinçten Devlete Uzanan Yolculuk

Gregor Samsa ve Modern Yalnızlık

Modern hayatın birey üzerindeki yabancılaşma hissi çok dramatik bir duygudur. İnsan nereden ve nasıl geldiğini fark etmeden önce çevresine, sonra kendisine yabancılaşır. Bu duygu, sanayi devriminden bu yana teknolojinin, kentleşmenin ve kapitalizmin hızla gelişmesiyle birlikte daha da derinleşmiştir. Geleneksel toplumun sıcak ve samimi bağları çözülürken, birey modern dünyanın devasa çarkları arasında kaybolup gider. Bu yalnızlık … More Gregor Samsa ve Modern Yalnızlık

Aşkın Beyaz Atlı Prensleri: Marx, Hegel ve Lacan

Bugüne kadar “Kapitalizm” ile “Aşk” yan yana anıldığında her zaman birbirinden uzak, hatta zıt iki kutup gibi görüldü; çünkü biri kişisel, içsel ve duygusal diğeri ekonomik, sistemsel ve maddiydi. Fakat yirmi birinci yüzyıla gelindiğinde bu iki kavramın yolları artık sandığımızdan çok daha fazla noktada kesişmeye başladı. İşte bu tamamen kapitalizmin başarısıdır. Kapitalizm yirmi birinci yüzyılda … More Aşkın Beyaz Atlı Prensleri: Marx, Hegel ve Lacan

Modernitenin Başlangıcı

Aydınlanma Dönemi, Reform hareketleriyle tetiklenen, Rönesans’la birlikte harekete geçen bir toplumun modernleşme sürecinin ilk aşamasıdır. Alman ekolü aydınlanma düşüncesi için çok büyük bir önem taşıyor olsa da Rönesans’ın başladığı yer İtalya, Reformun ki Almanya ise Aydınlanma Felsefesinin başladığı yer Fransa’dır. Fransız Aydınlanmasıyla Diderot, Montesquieu, Voltair gibi düşünürlerin fikirleri sayesinde aklı referans alan, bilime ve insana … More Modernitenin Başlangıcı

“İkinci Cinsiyet” Kitap Analizi: Birinci Cilt

“Kadın doğulmaz, kadın olunur” cümlesiyle başlayan Simone de Beauvoir’ın “İkinci Cinsiyet” adlı ünlü eseri, feminist düşüncenin temel eserlerinden biri olarak kabul edilir. Geçtiğimiz hafta bu önemli yapıtın “Gülnur Acar Savran” çevirisiyle Koç Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan ilk cildini okumayı tamamladım. Bu yazımız, iki ciltlik eserin ilk cildi üzerine olacak. Kendisi de bir Varoluşçu olan Simone … More “İkinci Cinsiyet” Kitap Analizi: Birinci Cilt

“Feuerbach Üzerine Tezler”: Kısa Bir İnceleme

Hegel 1831’de öldü. Fakat Hegel’in düşünceleri hem yaşarken hem de o öldükten sonra felsefe tarihinde büyük değişimler yaratmıştı. Özellikle Hegel’in “Mutlak İdea” düşüncesi Modern Felsefenin doruk noktasına oturmuştu. O dönemin Hegelcileri “Mutlak İdea” düşüncesine çok değer veriyor bu düşüncenin felsefe, devlet, kültür ve toplumsal hayatın tüm biçimlerinin ilerleyişini açıkladığına inanıyorlardı. Hegelci idealistlere göre her şey … More “Feuerbach Üzerine Tezler”: Kısa Bir İnceleme

Meta Fetişizmi

Meta fetişizmi hayatımıza girdiğinden beri artık hayatımızdaki nesnelerin özneleştiği, öznelerin ise nesneleştiği bir dünyada yaşıyoruz. “Emek-Değer Teorileri” adlı bir önceki yazımızda ve daha önce yazdığım “Meta Nedir?” adlı yazımızda “Meta” kavramını şöyle tanımlamıştık; “Meta her şeyden önce, bizim dışımızda bir nesnedir. Üretilen ve üretilirken emek harcanılan ve belki de en önemlisi sahip olduğu özellikleriyle bizim … More Meta Fetişizmi

Emek-Değer Teorileri

Önce “Emek” kavramın kelime anlamının ne olduğuna bakalım. İktisat kitapları bu kavramı şöyle tanımlıyor; “Mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarının tamamıdır.” Mal ise yani Marx’ın deyişiyle “Meta” ise “yaşam için gerekli, yararlı ya da hoş herhangi bir şeydir”, insan gereksinmelerinin konusu, sözcüğün en geniş anlamıyla, bir … More Emek-Değer Teorileri

Eşitlik Kavramı ve Hukukun Üstünlüğü

“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. Maddesi Sosyal Bilimler, bir arada yaşayan insanların, ortak kurallar, değerler, kurumlar ve ilişkilerle birbirine bağlandığı oluşumu “Toplum” olarak tanımlıyor. … More Eşitlik Kavramı ve Hukukun Üstünlüğü

Karl Marx: Avrupa’da Bir Hayalet Dolaşıyor

Karl Marx, 5 Mayıs 1818 tarihinde o yıllarda Prusya diye adlandırılan, bugünkü Almanya topraklarında olan Trier şehrinde doğdu. O, kimilerine göre bir filozof, kimilerine göre bir ekonomist, kimilerine göre bir sosyolog, kimilerine göre büyük bir teorisyen, kimilerine göre ise bunların hepsidir. Ama herkesin kabul ettiği bir şey vardır ki o bilimsel sosyalizmin kurucusudur. Marx’ın ölümünden … More Karl Marx: Avrupa’da Bir Hayalet Dolaşıyor