“Metalaştırılan Aşk, Aşksallaştırılan Tüketim”

Realizm, bağımsız bir dünyayı onu hiç idealize etmeden olduğu gibi tasvir etmeye dayanır. Çünkü idealize ettiğimiz her şey bizi bir adım daha gerçeklerden uzaklaştırır. Bu yüzden realizm hayatı tüm gerçekliğiyle kabul ederek olduğu gibi yaşamaya inanır. Peki hangisi daha doğru? Hayatımızdaki gerçeklerle yaşamayı kabullenmeli miyiz yoksa hayallerimizin bir gün gerçekleşeceğine inanmaya devam mı etmeliyiz? Bu … More “Metalaştırılan Aşk, Aşksallaştırılan Tüketim”

“Sapere Aude”: Bilmeye Cesaret Et!

Yola M.Ö 5. Yüzyıl Antik Yunan Felsefesinden çıktık. Hristiyanlığın gelişiyle birlikte bin yıl sürecek olan Skolastik ve Dogmatik düşüncenin hâkim olduğu Ortaçağ Felsefesinin dehlizlerine girdik. Bu karanlık dehlizlerden çıkarken yanımızda Rönesans’ın ışığı, gelişen bilim, Descartes ve “Cogito Ergo Sum”’ vardı. “Cogito” ile birlikte insanoğlu, Ortaçağ düşünce yapısını kendi özgür iradesiyle terk etti. Kendi aklını kullanmayı … More “Sapere Aude”: Bilmeye Cesaret Et!